SAKLI-ŞİFA
Global iletişim
Saklı-şifa dergisi kitab gazete gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi ve okuyuculara ulaştırılmasıyla ilgili hizmetler “global iletişim ağları aracılığıyla sağlamaktır” ayrıca filim televizyon ve radyo programlarının yapım hizmetleri de sunulmaktadır
Saklı-şifa bünyesin de sağlık ve kurutulmuş bitkiler üzerine araştırma ve premix liyofilizayon danıtma yada destilasyon bilgi sunum hizmetleri de bulunmaktadır
ÜÇ ADALET”CİMER” ADALETİ “İL İLÇE” ADALETİ ÇARELER BULAMAYINCA BUNDAN SONRA YARATANIN VERİLEN KORKUSUZ ZIRHINA GİYDİRİLMİŞ BİREYİN"SİNSİ ŞEYTANLARA"KARŞI ADALETİ YER ALIR
Evren gizzemi yaratanı allah’ı”idrak kavrayamayan”bireysel olarak içi boş çöküntü kutlanış”pisikolojik ruh” için de ahlak yitirmiş “ihrak”anlamını taşıyan sadece”mankafa yanı kafa derisi yüzülmüş” içi boş sadece komut alan”sinsi kişiye dönüşür”pisikolojik ruhen de yalan iftiralarla karşı insanları korku endişe içinde yaşatır.
”Allah Tanrı de zikret” saklı-şifa Çoban
Bir duvar örülür gibi kul kulu korumak için bir duvar örer bu duvarlar insanoğlunu korur örülen duvar koruyanlar kadar güçlü olur saklı-şifa çoban
Sayı :5312
Yıl:17 yıldan beri
Bu sayfalar ve yazılar”67 yıl”içinde”51 yılın”gündem ve yaşam yazıları ile ilgilidir
Saklı-şifa dergisi kitab gazete gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi ve okuyucu lara ulaştırılmasıyla ilgili hizmetler “global iletişim ağları aracılığıyla sağlamaktır” ayrıca filim televizyon ve radyo programlarının yapım hizmetleri de sunulmaktadır
Saklı-şifa bünyesin de sağlık ve kurutulmuş bitkiler üzerine araştırma ve premix liyofilizayon danıtma yada destilasyon bilgi sunum hizmetleri de bulunmaktadır
İşte bu yaşam dünyasında uzun gördüğünüz zaman dilimini”24 saat yaşayan bir canlı sinek”ile mükaise edebilseydiniz”bir göz kırpması”kadar yaşamınızın olduğunu anlar dınız ama gene hep yarınları bir gün sonrasına ekleyerek yaşamaya deva edeceksiniz peki ya sonra.
Şu anda hiçbir yerde “saklı-şifa satış yerimiz ve şubemiz bulunmamaktadır” bazı kişiler sanal ortamda “aynalı kaşık “ gibi dolandırıcı yöntemlerle insanları yanıtmaya çalışırken bazıları ise balinanın sırtında yaşayan asalak balıklar “gibi” ve sonunda balinalara yem olurlar “bazen de” asalak balıklar balinayı sırtını sıvazlayarak sığ sulara çekerler artık balinanın “sığ suda cıkış” yolu bulamadığın dan “yaşaması zor oluşu ve olmadığı” gibi de “ intahara girişerek” yok olurlar
Hayat öyle bir şey ki bazen tahmin edilen cıkış yolu “nefis ” tahmin için de tahmin edilemeyenler bir an da daha derinlere “nefis çıkar fırsat ve hayal pembe dünyasını açar” bazen yaşam hayatımıza dönüşürler “sonra acı çeker” acı çekmesinin sebebi ise “acılı hayatı” yaşarken fark edilemeyen “hayatın anlamını” bilmeyişin den ve bilmemesin den sonrası çok korku yaşar.
İnsanlık ve yaşam doğadaki tüm canlılar gibi ve “asırlar dan” beri “nefis çıkar fırsat ve doymak bilmezliği ”doğada nesilleriyle insanlık için deki ”kibir kapris ” ederek ve “akıl bahşedilen insan boyutu” aynı soydan gelen” insanoğlunu “aynı balinaların sırtını sıvazladığı gibi “her canlı” ve “akıl insanlığı” devhassa balinalar gibi yok olurlar.
Bir gün gelir ebediyete göçtüğünde”yaratatan dan”bana bir daha can ver der”hataları mı telafı edeyim diye haykırır“ordan bir ses yükselir”sana bir can versemde”yer yüzün de“uyandığın da rüyaymış kabusmuş”dersin diye bir şans daha vermez.
Her “iyiliği bir kenarına kelimelerle”fırsat çıkar nefis”beklemeden yazmak”en büyük kötülere karşı”silah olur“sır”her zaman“sahada strateji sabır”şekline döner”düşman” korku salar ve düşman ne kardar güçlü de olsa”saha da eşit olunur”
İşte burada kelimeler önem taşır”korku ve korkmak”bazen israrlı düşmana karşı galibi yet getirir "bu da"
BİR BEDEN ANATOMİSİ VE YAŞAM BİYOGRAFİSİ” GETİRİR
Tarihler bölümdeki her gün“anasayfada güncellenen”eskiler geleceğe eşleşen alışılmış tahminler“yazılar sonu geldiğinde”sonrası“site menüsün”de 20 yıldır ve 66 yıllık terçübeler ve birikintiler yazılan notlar notları“her bölüme uygun olarak”geçer ayrıca her gün yazılar bölüm seçmeden”tarihlerde ne saklı bölümüne”sakli-sifa
Olarak 01 02 03 04 05 06 07 08 09 gün sonu bu bölüme akar”geçmişin“aynası”bu gün ve bu gün sonrası yer alan bilgiler her acıdan insanın”tarafsiz tek oluşu”ile sıralı olarak 01 02 03 04 05 06 07 08 09 “ana sayfa site menüsünde”bu bölümlere geçtiği gibi geçmiş ana sayfa yazıları site menüsün de yer alan bölümlere ayrıça ilişkili bölümleri geçer
Bu yazılar“ilgili bölümler”ayrıca çok eski notlar içine“arşivlere yönlendirilir”bu yazılar“ eğrisi doğrusuyla silinmeden”yaşanmışı yaşanmışlıkları yaşam için de tarih sayfaları na taşır.
İnsanlık aynı doğaya verilen“biyoloji”birleşimler için de“atılan homojenleşen”bu gün ve de gelecek için atılan“tohumlar”gibi bir sonraki boyutta yer alırken gene insanlık her defasında hatalara yer açar.
İnsanlık için ne yaptın “bu dünyada yaşarken”yarın gene ne yapa caksın geçen günler de de”yarın vardı”bu gün için bu dünyada yaşarken” telafısı”kolay ama gene yarınların sonraları“telafısı olmayan yoldasın”orda hiç yarın yok”
Bunlarda içiçe geçmiş“kimisi dikenli kimisi zehirli”gene de içinde“dikenlilerde zehirlili lerde”olsa kurtuluş derman onların içinde”saklı ”
Hazır mısın bu gün ve olmayan sonrası insanlık için ne yaptın sorgulamasın da ise“bu dünyada yaşarken ”yarın gene ne yapacaksın geçen günler de de”yarın vardı”bu gün için bu dünyada yaşarken telafisi”kolay”ama gene yarınların sonraları telafisi olmayan yoldasın orada”hiç yarın yok”bu yaşam dünyasına nasıl “anne kapsülün”de hatırlaya madığın karanlıktan geldiğin gibi ölüm de beden için de “yaşadığın kapsul”gibi ruhun çok uzun ebediği yola çıkacak.
Ya sonrası olmayan ve yazılmayan zamanlarını düzeltmek için telafisi zor yollardasın” bir göz kırpması”kadar.
Zaman için de senden”öncesi ve sen den sonrası”herkesi orda göreceksin”sen ne zaman geldin”diyeceğinde olmayacak evrenin kainatın yaşa gizemi”ister inan ister inanma”
Sözcüklerin gücünü anlamadan insanların gücünü anlayamazsınız gücünüzden şüphe ederseniz şüphelerinize güç verirsiniz "korkunun korkusu korkusuzluk tur." ama gene hep şekle şekillere girer
“AllahTanrı de zikret”ki görünümlü görünümleri görmenizi sağlar”kin ve öfke” yaratan dan uzaklaştırır”sabır” ile aç açıktan ve ölümden korkmayan ise yaratan zırh giydirir ve müsibetler den korur.
Okyonusta”rüzğarı ararım” bir rüzgar bulursam da yelkenleri açar şişirir yol alırken rüzgarlar fırtınalara boralara dev katıl dalgalarla doğuşsam da girdabin içine çekilme ye çalıştırsalar da bir gün özgürlük eşitlik karasına ullaşırım o bir gün rügarı yakala mak.
“Allah Tanrı de zikret” o ki yaşayan yaşatan her yere ulaştırır.
Saklı-şifa çoban
SADECE İNSANLIK ALLAH TANRI DE ZİKRETSEYDİ HER ŞEYİN ÖNÜNDE OLACAKTI
Rabbim yaratan insanoğlunu ve insan olma yolunda sonsuz mücizeler için de yer ayırdı “rabbim adıyla her okuyuş” yeni gelişmeler için de “her defasında insanlık hatalar” yapsada “yaratan” bir daha hataları yapmaksızın “akıl ve düşünçe yerleştirdi” ve için de yer alan mücizeler “insanoğlunu” her defasında affedilir
Güçüylede “evrenin matematiksel ve fiziksel” olağan üstü “geçe gündüz” olarak sonsuz evren de yer açtı “aynı şekilde insanoğluna” tanınması için “parmak izleri uymaması” bir işaret olarak belirledi ve “kan et kemik” insanoğlunu korunması için de bağışıklık zırh giydirdi ve bunlar eşliğinde görme duyma dokunma his vede bunlara bağlı organ siztemleri yer etti
Bu mücizevi canlı insan ırkı mantik içermeyen doğal yapıyı bozmak gene insanoğlunun nefis çıkar üstünlük doyumsuzluk eliyle de bu müçizevi olagan üstü yapıyı bozmak ta insan ırkından çıktığını bile bile yok etmeye yetenen insan boyu ne kadar ileri yol alsada” bu yapıyı hiç kimsenin bozamayacağı” çağrıyı duyamayan gene insanın ırkını yok etmek için gene” insan boyu”
Bunlar hala neyin ne olduğunu bilmeyen “kaprisli kibirli” onur taşımayan yaratılışı hala kavramayan ibrak edemeyen ve de ihrakla korkularını korkuları ile insanlığa endişe veren korku salan hala insanlık ta aç açıkta ölüm korkusu ile yaşamlarını sürdüren ve gene insanlık hala yaratılışı kavramayışından kaynaklanan bir çıkmaz yollarda dir.
ŞİMDİ BİR BAŞKA AÇILARDAN ÜÇ BOYUTLU BAKALIM
Eğer insan yaratanın nefesini içinde hissedebilirse “evren onla konuşur” yaratılışın sırrı insan ve sonsuzluk arasında” ilahi denge insanlığın unuttuğu gerçekler” zikrin sessizliği insanın özüne yolculuğu ile başlar ve” ışığa dokunan” insanoğlu olur işte o sesliğin içindeki yaratılışı ortada olur “yaratanın sonsuz mucizevi müjdeler insanoğlunun” elinde oluşu ile insanlığın yolculuğu başlar “her aile dost abi kardeş dost dostları yazıyı okuyan okutan ve de dokuna bilen yolda “duacı olarak dualarının kabulu olmayı” huzur sağlık bereketli ikram da olmayı yaşamlarının sonsuzluk yolunda ışığa ulaşması dileyiyle ile başlar.
Yaratan insanoğlunu en güzel şekilde yaratmış yaşayabileçegişekilde doğanın mücizelerini yer ettirmiş ve insanolma yolunda keşfetmesi için sonsuz mücizeler sunmuş “her rabbim adıyla” yapılan her okuma yeni başlangıçlara ve de için de bir fırsatlarsunmuş ve de insanlık için başlangıç fırsatakıl için de düşünçeler ve bu durumda her ne kadar hatalar yapsada insanlık yaratan her defasında insanı oğlunu affetme güçü için de gene bu mücezevi sofra dan nasiplendirmiş.
Gene yaşam sınavi için de insanoğluna”akıl düşünce”vermiş olsada insanlığın içindeki“nefis çıkar doyumsuzluk” insanoğlunu sürekli gırdabin içine çekmiş ve veya”yönlendirilmiş yönlen dirilen”gene her defasında insanoğluna “yaratan doğru yolu göstersede”insan ırkının için deki hırs ona üflenen fısıltılar ve de “evrenin mücizevi sofrayı göstermeyen” yaşayan “ihraklar” insanoğlu hayatın anlamını ve yaşama içinde “evrenin varlık sahibi” ve gene her defasında yaşam alanı açan “yaratana”ve insan ırkı ne den sorusunu “ibrak” edemeyen gene insanlık.
GENE AYNI YOLDA YAŞAMI BOYU VOLTA ATAN İNSAN IRKI
Ayrı açıdan bakalım insanın parmak izlerinin eşsiz olması da bir işarettir çünkü her bireyin benzersiz oluşu ve insan vücudu kan kemik etten yaratılmış olup korunması için güçlü bir bağışıklık sistemiyle donatmış.
Bu sistem insanın görme duyma dokunma ve hissetme gibi duyusal yeteneklerini de münkün kılmış ve de tüm mücizeler insanın hayatta kalabilmesi için düzenlemiş.
Ne varki insan ırkı zaman zaman mantıksız ve doğal düzeni bozaçak şekilde hareket etsede insanın nefsini çıkarları üstünlük duygusu ve doyumsuzluğu bu mücizevi düzeni devamlı tehdit eder aynı doğa ile savaşan don kışotun masalları gibi kazandık deseler de insanlık aslında kaybedilen tarihleri idrak edemeden ve gene kaoslar için de yaşar yaşatılır insanlık.
Artık insanlık kendi yapısını yok edebilecek şekle gelir gene insanoğlunu yaratan ve de güçe sahip olan evren içinde insanlık için kurulan matematiksel fiziksel denge yaşam dengesini “yaratan gene bozdurmaz” hala insanlık ise asıl gerçegi gene “göz ardı eder” ve de ettirmektedirler ama “yaratanın koyduğu düzeni bu düzeni bozamaz” insan sadece kendi “zaman tünelinde” nefis çıkar nefis için de yaşadığını ve de gele cek insan boyunu düşünemez içinde yaşar yaşatırlar.
İnsan kibirli ve kaprisli bir şekilde evrenin ve yaratılışınhakikatini kavrayamamakta her adımında kendini sonunu hazırlamakta yine de bu hatalarla insanlık varlık yolculuğu na devam etmekte
Eğer insan ırkı sadece”Allah Tanrı” ismini zikretseler her şey daha aydınlık bir hale gelecek ancak insan hala yaratılışın anlamını tam olarak kavrayamamakta yine de her birey“bu yaratılışın bir parçası”olarak “korkularından endişelerinden” sıyrılarak yaratılışın özünü anlamak için bir yaşam yolculuğuna çıkar.
YARATANIN SONSUZ MÜCİZELERİ VE İNSANLIĞIN YOLCULUĞU
Yaratan insanı bir tesadüf sonucu değil sonsuz bir bilgelik ve sevgiyle var etti insanoğluna evrenin sırlarını anlayabilecek akıl doğruyla yanlışı ayırt edebilecek “vicdan”yaşamın güzelliğini hissedebilecek “kalp” verdiher bir insan evrendeki yıldızlar kadar benzersiz çünkü her parmak izi her düşünce her nefesi yaratan mühürlediği eşsiz bir imza şekli yer etti.
Yaratan insana yanlızca bir beden değilk aynı zamanda bir “bilinç” dehşetti bu bilinçhem kendi varlığını hemde de evrendeki düzeni sorgulaması için “oku” güçünü verdi insanhatalar yaptığında bile yaratan onu affedebilecek bir rahmet kapısı bırakmış çünkü hata insan olmanın bir parçasıönemli olan hatadan doğan farkındalık.
Evrenin düzeni ilahi bir denge üzerine kuruludur geceyle gündüz yaşamla ölüm sevgiyle korku birbirini tamanlar
Bu gün dersiniz ki zaman “ne çabuk geçiyor der” yaşam biçimini ne neşekilde düşünçeler oluşuna bağlıdır
Bu da bedeni yorgun düşürerek insan bedenini hızla yaşlandırıyor ve de hasta düşürmekte insan boyuna göre zaman gereken yer de gerektiği gibi kullanılmış olsa zaman ne nekadar uzun olduğunu farkedecek ona ulaşacak tüm nimetler ona olan hikmetler var olaçak “Allah Tanrı” hayırlı kılan”gününüz” hayır bereketlere erdirsin dualarınız kabul allah her kesi doğru yoladan ayırmasın bereketli sağlıklı günlerinize içinde geçen yolculuk.
Her şey matematiksel bir uym içinde hareket eder bu denge sadece fiziksel değil aynı zaman da ruhsal bi yasayı temsil eder yaratan bu yasayı insanın özüne işlemiştir dolasıyla insan doğayla bir bütündür
Ama zamanla insan sahip olduğu güçve bilgiyle kendi sınırlarını unutur nefis hırs ve de doyumsuzluğu ile daha da öteye kin nefret gibi ünsürları onu yaratandan uzaklaşır uzaklaştırılır.
Bilim teknoloji ve eğemenlik tutkusu insanın doğaya hükmettiğini sanan ama aslında kendine kendisine hükmedemeyen bir varlığa dönüştürülür oysa”yaratanın mesajı” hep aynıdı “emanet verilen güçü dengeyi korumak için kullan”
İnsan içindeki “ibrak” sesi susturdukça “ihrak”korkular büyür ve büyüdü korku sevgiyibastırdı sevgi kayboldukça da savaşlar kaoslar açlıklar yıkımlar arttı.
Bugün bile bir çok insanoğlu açlık yoksulluk ve korku içinde yaşıyor yaşatılıyor yaşatmaya zorluyor zorluyorlar oysa yaratan her insanın kalbine bir nur ışığı yerleştirdi bireyin o nuru hakikati arama istegi fakat bu ışığı görmek için insanın arındırması arınması benliğini terbiye etmesiyle gerekir.
Eğer insanlık nefsin çıkarın perdesini aralayıp sadece “AllahTanrı “diyerek içten bir şekilde yaratanı ana bilse evrenin kapıları yeniden aydınlanır çünkü yaratanı anmak sadece bir söz değil bir farkındalıktır bu da var oluşun kaynağına dönmektir.
Yaratılışın sırrı”basittir ama derindir” her şeyi bir düzen içinde“yaratır ve yaratıldı”aynı anda değişimler yaparak doğa canlı yaratıklarıda ve akıl insan korumak evren dengesini korumak için “oynanamaz kurcalanamaz” olarak bir dizi “otomosyon dizany etti” insanlıkta o düzenin dizinin”en bilinçli halkası”dolayısıyla insanlık kendi varlığını anlayabildiği ölçüde”evreni anlayabilir”gerçek “bilgelik dışarıda değil insanın kendi içinde” saklıdır.
Yaratan evreni insan için değil insanı evrennin anlamını kavrayabilsin diye yarattı ve bu anlayış sadece”akılla değil”sevgile merhametle teslimiyetle münkündür.
Bir çiçegin açılışında bir bebeğin gülüşünde bir kalbin atışında bile yaratanın mücizesi saklı dır her nefes insanın var oluşun mücizesine tanıklık etmesidir.
O haldeki insanlık tekrar özüne dönmelidir yaratanı sadece dudaklarda değil yaşamın her eyleminde olmalıdır çünkü gerçek abadet yaratılışa zarar vermemek sevgiyi koru mak“adaleti yaşatmaktır”
Allah Tanrı de zikret
Çoban saklı-şifa
GERÇEK YOLDA OLANLARI ŞAŞIRTIRLAR
ZALİMİN İBLİSİN YOLU VE HALKIN GERÇEK BİR GÜNÜMÜZÜN PORTRESİ
Bu gün yaşadığımız dünyada halkın en temel halkları ve gerçekleri pek çok zaman görmezden gelinmekte ançak unutmayın ki halkın çektiği çileler tarih boyunca hep aynı güçlerin zulmüyle şekillendi ve de aynı akıl ile şekillendirildi ne yazikki hala zalim yollarla halkın iradesini üzerinde oyunlar oynanıyor oynatılıyor.
İblisin izlediği yol yolu “gerçekler de gerçeği gerçeğe yürüyen halkın yolunda hep pusu da yer alır” işte burda sıradan “insanlara daha iyi anlatmak”için bir kez daha bu gerçek yollar da “iblis iblislerin pusularını” hatırlatmak gerekir.
BİLİNKİ HALKIN SIRTINA BASARAK KENDİ ÇIKARLARI İÇİN “BU YOLA PUSU ATANLAR” ASLINDA İBLİSİN KUKLALARIDIR
YARATAN VE NİMETLER
Gercekten hayatta herkesin rızkı kadei ve yolufarklı olabilir ançak bu farklılıkların ardında bir gerçek vardır yaratan insanlkarı çeşitli nimetlerle donatmışken kimileri saltanat kimileri ise acılar vermiştir ama bu nimetler ne kadar büyük olursa olsun asıl olan bunları halkın menfaati için kullanmaktır.
Yani bir insanın zenginliği ya da gücü halkıbir araç haline gelmemeli kişinin elindeki nimetler aslında onun insanlara ne kadar adil ve doğru davrandığının bir sınavı kimileri“yaşamda ders alır kimileride sınavı olur”hayat.
Mesala bu gün yolda “mazotum bitti” tam karşısında da benzinlik vardı evden açele çıktım param yoktu ama az ilerde sanayi de dostlarım vardı onlara gitmeden benzinliğe uğradım ara sıra aldığım yerdi kismen tanıyorlardı gittim “mazot istedim olmaz” dedi kimlik bırakayım sanayi dönüşünde bırakırım dedim verilken cevap ben trafik polisimiyim dedi
Oradan arabaya döndüm “yaratana sıgınarak sen görmektesin” beklerken bana borcu olan “üç tekerlekli motoruyla geçer” yaşadığımı kısa anlattım”yanımda yok” dedi “ben de arkadaşım” olan turan beye uğrarmısın durumumu bildir tamander ve o bir vesile olur haberdar olarak
Derken o gittikten sonra “sanayının mürüdü” geldi amca ne oldu “geçenler seni yolda kaldığını söyledi” mazot bitit burum bu oradan mazot alarak doldururken “turan bey geldi” bu yetmez biraz daha alalım derken o da mazot aldı arabayı çalıştırarak ola koyulduk sanayiden alaçakları mı alarak bana yardım edenlerin parasını ödedim şimdi burda hangisi “ders hangisi sınav”
Ben ders aldım “açele ederek” evden çıktım ikinçi ders ise “pompacının beni tanıdığı halde ben trafik polisimiyim demesi” sınavda olanlar önce pompacı turan bey sanayi mühasebeçisi müdürü vesile haber der olan da oda sınavdaydı.
Müdür ve turan bey benim tercübenden bilgi almak yapılacak işleri her istediklerini hep karşılıksız yerine getirdim ama pompacıda orada emanetçi idi oda bir sınavdı yaşamın için den işte burda hep bir ders ve hep bir sınav için de yer aldık.
İnsanların terçübeleri sanatı ustalığı insan olmaya ve de adil ve de doğru davranındığı sınav dır
ZALİMLERİN KUKLALARI
Ne yazık ki tarih boyunca olduğu gibi bu günün dünyasında da halk genellikle kendi içinden çıkmış olan ama halkın sırtına basarak yükselen “paşaların hünkarların zalim “yönetşimlerine mahküm olmuştur.
Bu günün “A takımları” güçlerini kaynağını halktan alırken halkın onlara sunduğu her şeyi birer araç olarak kullanırlar zalimlerin yolu halkı daha da yoksullaştıran güçsüz leştiren bir sarmala dönüşür artık çaresiz kalan her atılan ipe tutunur.
İblis insanları kandırmak ve onları saptırmak için her zaman bu tür kuklaları kullanmış tır güç ve makamlarını halkın acılarından beslenerek sürdüren bu insanlar ne yazık ki adaletin ve halkın gerçek ihtiyaçlarının önünde bir engel teşkil ederler.
Gerçekten de bir kişi halktan çıkarak halkın derdiyle dertlenmeli ançak “halkın halk “gibi değil halkın içinden çıkarak halkı iyileştiren bir lider olmalı ve de olmalıyken.
DOĞANIN HİKMETLERİ VE GERÇEK ZENGİNLİK
Doğanın sunduğunimetlervehikmetlerinsanlarahayatın ne kadar değerli olduğunu hatırlatmak için vardır veyer etmiştir.
Her ne kadar dünyay üzeyi gitgide daha fazla kötüleşse de doğanın sunduğu zenginliklere sahip çıkmak hem insanları hem de gezegeni korumanın en etkili yolu dur.
Halk kendi içindeki bu doğallığı ve hikmetti bulduğunda saltanatlardan ya da yapay güç oyunlarından bağımsız bir huzura kavuşabilir.
Zalimler halkı birer araç olarak kullanmaya devam etse de halkın gerçek güçü bir araya gelip adaletin gerçek adaletin sesini yükselterek ve sadece dışarıdan dayatılan saltanatları değil kendi içindeki gerçek değerleri hikmetleri ve yardımlaşma ruhunu ile ortaya çıkarmakla münkün kılınır “zalimleri yok etmek” işte o zaman gerçek özgür ve güçlü olabiliriz
Bugün yaşananların arkasında ki güç oyunlarını anlamak ve bunu bir uyanışa dönüştürmek her birimizin elinde”iblisin zulmüne” ve kuklalarına karşı doğanın hikmetlerive halkın birliği en büyük güç olacaktır
Gerçekten halkın gerçeklerini görmek adaleti ve huzuru birlikte inşa etmekle münkün halkın içindeki gerçek güçü görmek sadecebireyse çıkarlarla değil ortak bir iyilik için harekete geçmekle münkündür.
Ne yazıkki gerçek “inanış yolunda”ve bu yolda öyle pusular varki “halkı ve toplumu akıl olan tüm düşünürleri” zor yaşama itmek için “nefis firsat çıkar sarmalar dürtüler kışkırtmalar kaoslar ve de savaşlar ”pusuları atmakta lar.
BU GÜNÜN DÜNYASI DA İNSANLIK HEM DERS HEMDE SINAV İÇİNDE
Zaman insanlığı büyük bir sınavdan geçiyor bu günün dünyası da her birey iyilikle kötülük adaletle zulüm doğrulukla aldatma arasında bir terazide tartılıyor bu terazi sadece ders kitaplarında değil”sokakta işte ailede ve hatta dijital dünyada” karşımıza çıkıyor.
İnsanlık hem “bir ders” hem de “sınavda” sınavın adı “vicdan” dersin adı ise “insan olmak”
“Allah de Tanrı de zikret”Her gün tartıya net düşersin “o ki” içinde her fireyi affeden zamanın hızla gidip aktığına bakma “o zaman”sadece düşüne bilen “akıl için de nefis çıkar”için de oluşundan
Oda sinsice giren iblisten kaynaklanır”kışkırtır kin nefrete dönüştürür”bu da “ne sevilen insan kulunu yaratandan uzaklaştırır” iblisten sakınır rabbime sığınırım demen yeter
BU DERS VE SINAV HER AN DEVAM ETMEKTE
Zaman hızla akıp gittiği her anın geçici olduğu bu çağda insanlık bir sınav geçiriyor bu güne kadar “her insanoğlu” gibi her biri kendi hayatını şekillendirirken doğuluk ve kötülük iyilik ve adalet arasında sıkışıp kalıyor
Bu sınav bazen dışardan gelen baskılarla daha da zorlaşıyor bazen içinde ki ruhla hesaplaşma olarak insanıun içinde başlıyor zamanın her yönü birer dersri bu dersler sadece okulda değil yaşamın her alanında karşımıza çıkıyor
Bun teknolojıyle şekillenen bir dünyada yaşıyoruz her an bilgiye ve bilgi kırlıliğine karşılaşsakta gene erişimimiz açabasoru surusuyla çevaplar bulamıyoruz çünkü hayatı yaşamı okuyamadığımızdan da ders ve sınavlarda başarısız bırakılmakta ama bu bilgiler zaman doğruluğunu ve veya yanlışlığını içimizdeki nefis çkarlarla içerde de savaçıyor iç ruhumuz bu severde “güven adalet” yerini kurtlanmış olarak alabiliyor bazende terazide tartılıyor.
Sosyal medya haberler hızla yayılan bilgileri yanlış anlaşımlara anlaşılmaya başlıyor bu sefer de nerde adalet çığlıkları atan insanoğluyuz.
Tü bunlarinsanı hem sınav hem de derle baş başa bırkıyor ve bu sefer de bilgiyi doğru kullamak kullanamamak çelişkisi başlıyor gerçek hakikati sadık kalma ve kalmak sadece başkalarına değil kendimiz de dürst olmak düşsede gene en zor derslere den biri haline geliyor bu sefer “korku endişe kayğı” musallat oluyor.
Gene her insan içinde bir terazinin bulunduğunu düşünürüm bu terazi gerçek yaşamın adaleti için deki duygular bu terazi her an kararlarımızı kararları tartar kimi zaman “adaletin iyiliğin ve doğruluğun lehine” kimi zaman da “kötülüğün ve adaletsizli ğin lehine”
Bu gün dünya bu teraziyi dengelemeye çalışan bir toplum haline gelmiş durumda kimi insanlar zor bir durumda bile doğruyu bulmaya adaletin peşinden gitmeye çalışırken diğer çıkarlarını ve kendi rahatlarını düşünerek kararlar alıyor alabiliyorlar aldırabiliyorlar.
Fakat bu sınavlar sadece dışardaki dünyayla değil insanın iç dünyasıyla da ilgili durumda yer alır insan sürekli bir iç ruh denge arayışında işte bu da beden ruh çekimsel kışkırtma haline yer almakta her düşünce her eylem bir sınav haline ve zaman zaman da içindeki “kötülüğü hırsı” ya da “sabırsızlığı” iki tarafta yenmek için beden içinde savaşıyor ama her zaman zaman geçinçe de “doğruluğa vijdan” için de iyiliği harçıyor her zaman da iyilik galip geliyor.
Gene diğer zamanlar da isevicdan nın sesine daha da derin kulak verip doğruyu yapma müçadesinden vaz geçmiyor sonuç ta herkes kendi sınavını veririyor ama bu sınavda her yanlış her hata bir ders niteliğini taşıyor.
Dünyanın hızla değişen yenilenen yapısında insanın en büyük sınavı kendini kaybetmeden insan olmanı erdemlerini yaşamak belkide gerçek adaletin doğruluğun ve iyiliğin peşinden gitmek olduğunu kendi “iç ruhu bedene benimseterek” beden ruh ile eşleşiyor.
Çünkü sadece dış dünyadaki kararlar değil içimizdeki mücadeleler de hayatımızı şekilendiriyor bu da derslerden aldığımız her bir not hayatımızın yazacağımız yazacağınız hikayeye yön veriyor bugüne kadar olduğu gibi.
Bana göre bu günün dünyasıda gerçek sınav dılşardaki savaşlar kaos ve de sosyal adaletsizlikler ya da büyük dünya meselelerinden çok kendi içimizdeki savaşı kazana bilmek.
Her birey vijdanın sesine kulak vererek adaletin veiyiliğin peşinden gitmeli ki belki bu insanlığın en önemli dersi ve aynı zaman da en zor sınavı bilinki her an bu sınav devam ediyor.
“Allah Tanrı de zikret” o her şeyi gören yardıma kulaklara fısıldayan vesile yolu açan nesleyi maddeyi yerli yeri ne koyan canlıyı koşturan yardımcı gönderendir
Çoban
SERALAR DA VE HAYAT SU YAŞAMIN DA BİYOLOJİK SAVAŞ
Yılda 5 10 defa kuluçlayan larvalarla ve yapraklar da siyah sarı kurşunu renk izleri ile sonradan mantarlaşan öz suları içilerek beslemen sera toprağında gözle görünmeyen istila böçeklerle savaş yazı dizisi başlıyor.
EnviDa-S
35 GÜN ARADAN SONRA SAKLI-ŞİFA EnviDa-S Kendi bölümüne yer almıştır
İnsanlar “oku” anlamını sadece sayı harf rakam olarak bilerek yaşamakta asıl olan ise “rahman rahim olan allahın adıyla oku”sizlere verilen “beş duyu organı” sizlerin rehberi “verdiği bağışıklık” ise sizleri korusun diye“yer yüzünde yer edildi” işte böyle başlar 35 günlük serüven içinde yer alan“dünya bir sera” yaşam alanları da seranın küçük parçaçıkları”her parçaçık içinde”yaşam alanı alanlarınızın içinde ise evleriniz ve işte böyle başlar biyoloji ile “sera” alan yaşamlarınız.
KALSUYUM DOĞASI GEREĞİ ALKALI OLAN GIDALAR DA ANATAR FAKTÖRDÜR AYRIÇA ENVİDA-S EM 1 ALARM APARATI VE DE NEM ISI SU PHH CO2 GAZI SV SİSLEME OTOMOSYONU SU VE BİTKİSEL İLE ÇÖZÜM YOLLARI YAŞAMIN SIRLARI
SERA ÖRTÜSÜNDE BİYOLOJİ İLE SAVAŞ
DOĞA İLE SAVAŞ HALİNDEYİZ KAZANDIK DEDİĞİMİZ GÜN GELECEK KAYBEDİLEN GÜN TARİHİ DIR
CO2 PHH HİDROJEN SÜLFÜR LARVALAR
DEVAMI BÖLÜMLERİNDE YAYINLANIYOR
SAKLI- ŞİFA ÇOBAN DERKİ BÖLÜMÜNDEN
Son umut diye ümit hayallerini bir yana bırak bilki “Her sonu var olan“hiçbir şey yok olmaz” orada durmakta yeterki “inan inançın dan“ayrılma bilki sen yeter ki sınav sabır azmini kaybetme ve de kalbini sesini dinle”huzurunu ve imanını dik tut”var olan rızkın önce“tıslar sonra takır dar sonrası fokurdar”aynı hamdın piştin vede o beklediğin“son nasip rızık homonjenleşerek kendine çeker hidrojen gibi patlar“o ki ol der “sabır ile beklediğin her şey helal sofrası serilir vede sağlıklı güvenle tekrarını ardına kadar açar açılır”
Allah Tanrı de zikret
Çoban
ANA SAYFANIN SONU
”Tarih 08 05 2025”Diğer bölümler"saklı-şifa site menüsü"eksikler yazılarak devam edecek
“Allah de Tanrı de zikret”
Çoban
Bu gün romanlar kitaplar sürekleyiçiliği “bu gün sizlere okunur “hale getirilip sizle re sunulan romanlar yazarın yazdığı gibi değil “çeviri ve düzeltilerek” felsefe tarih edebi yatcı ve veya editor tarafindan düzeltilerek onaylanarak sizlere okunur halde sunulur.
Bu site gerçek dili ve imla hataları olsada”ne edebiyatcı ne de tarih felsfe ve veya editor” tarafıldan düzeltilmış olarak yazılmamıştır ve bu site yazarı aklının erdiği doğruların ve de verilen aklın içinde dilinin çözebildiği ve “tamamen terçübesine ” göre yazmış olarak sunulmuştur.
Bu sitede yer alan yazıların tümü, bilgi edinmek isteyen ziyaretçiler için hazırlanmış gelişen teknoloji de asrın neleri getireceği bu düşünürün düşündüğüne düşünerek terçübesine “terçübeleri ekleyerek” yol almasını sağlar
Bu bilgiler, hiç bir zaman “hastalık ve diğer” sorunlara yönelik teşhis ve tedavi amaçlı olarak kullanılmamalı”öncelikle ahla’ki yapısı yıkılmamış”doktor diyetisyen ve herbalis ler tarafından yetkili eczacılar güvenilir yanında bitki aromatik okul mezunu veya kimyağer calıştıran izni alınmış aktarlar tarafından güvenli şekilde satılmalı ve kullandırılmalıdır
Bu genel bilgi sitede yer alan yazıların her türlü kullanımı ve uygulanması sonucu doğan"hukuki ahlaki mesleki "sağlık ve yaşamsal sorunlar sadece bu eylemi gerçekleştiren kişilerin sorumluluğunda bunlardan dolayı ortaya çıkabilecek hiç bir sorun dan site ve yazar sorumlu kılınamaz saklı-şifa sırlar kitabı Çoban Selçuk uysal
NOT: Kan bilgilerinizi bilmeden “hemogram ve biyokimyanızı” taramadan araştırmacı doktorunuza danışma dan bitki ve bitki türlerini kullanmanız tavsiye edilmez.